3 Ağustos 2015 Pazartesi

ASUDE ile RÖPORTAJ

Asude, kalbinden kaleminin ucuna dökülen sözcükleriyle yine tüm okuyucularının dikkatini çekiyor. Uzun zamandır yeni kitabın çıkmasını bekleyen biz çılgın okuyucular ''Beni Sev Diye'' çıkar çıkmaz kitapçılara koşturduk. Kategorisi yazarın bir diğer kitabı olan ''Gül ve Avcı'' da olduğu gibi tarihi aşk olan ''Beni Sev Diye'' bakalım bizlere nasıl duygular yaşatacak?

Kitaplarını önce bir sosyal paylaşım sitesi olan Facebook'ta yayımlamaya başlayan Asude, sonraki yıllarda okuyucuların favori Türk kadın yazarlarından olmuştur. Asude'nin Pabucumun Ajanı-1, Pabucumun Ajanı-2, Gül ve Avcı, Dikkat! Aşk Çıkabilir ve bugün raflarda yerini alan Beni Sev Diye romanları Ephesus Yayınları tarafından basılmıştır. 

Başarı basamaklarını emin adımlarla çıkan yazarımız, okuyucularına karşı da büyük bir sevgi duyuyor. Röportaj isteğimi olumlu yanıtlaması ve sorularımı cevaplaması beni çok mutlu etti. Hadi şimdi Asude'nin sorularıma verdiği güzel cevaplara geçelim...



Kitap Vampiri: Öncelikle benimle röportaj yaptığın için çok teşekkür ederim:)) Benim için bunun anlamı çok büyük.

Asude: Rica ederim. Zevkle :)

Kitap Vampiri: Kitapların hakkındaki sorulara geçiş yapmadan önce bizlere biraz kendinden bahsedebilir misin? Asude nasıl biridir?

Asude: Deniz'in dediği gibi ''babamın kızı, annemin kız kurusuyum!'' Ben de herkes gibi yaşayan, kaygıları, korkuları, hayalleri, hayata dair daima güzel beklentileri olan biriyim. Yazmakla kendini iyi hisseden, geleceğe dair plan kurmayı sevmeyen, buna rağmen sadece yazarlık temelinde ilerleyen bir gelecek planlamaktan kaçınmayan biriyim. Benim için hayat hayallerden oluşan bir rüya alemi. Gerçeğe dönmeyi sevmiyorum. Bir de vesikalıklarda çok kötü çıkıyorum. Fotojenik olmayı başaramayan biriyim sanırım da :)

Kitap Vampiri: Çok klişe bir soru olacak ama yazmaya ne zaman ve nasıl başladın?

Asude: Ne zaman başladığımı pek hatırlamıyorum. Yazmak benim hayatımda birdenbire baş gösteren bir heves, heyecan olmadı. Kendimi bildim bileli okumak ve yazmakla çok zamanlar geçirdim. Eğitim hayatımın çeşitli aşamalarında yazmaya adanmış bazı dönemler oldu. Kurgusal romanlar yazmam 2012 yılına denk gelse de öncesi hep bir karalama deneyimleriyle dolu. Okumayı ve yazmayı daima sevdiğimi hatırlıyorum.

Kitap Vampiri: Gerçekten çok iyi yazıyorsun. Türkiye'de kadın yazarların kendini göstermeye başladığı bir dönemde sen de o parlayan yıldızlardan birisin :)) Seni instagram hesabında kitap okurken çekilen fotoğraflarınla görüyoruz. Peki ya sen en çok hangi yazarları okuyorsun, kimlerden etkileniyorsun, hangi tür kitapları okumaktan hoşlanıyorsun?

Asude: Hep derim benim Kraliçe Jane Austen'dir. Onun gıyabında tüm Klasik edebiyat yazarlarını öneririm. Sahiden klasik okumuş insanlar benim için bambaşka yerdeler. Elbette ben de tümünü okumadım ama şöyle bir gerçek var; bu yazarlar dünya otoritelerince en iyilerinden görülüyorlar. En iyilerinin satırlarından mahrum kalmamalı bir okur.
Bunların dışında tür ayrımı yapmam.  Sadece fantastik edebiyat diğerlerine göre bana daha uzak. Tolkein'in oluşturduğu o muazzam dünyaları çok seviyorum elbette ama bunun dışında çok içinde olduğum bir dünya değil; fantastik ve bilim kurgu... Yazar olarak Emrah Serbes, Hakan Günday, Murat Menteş, Elif Şafak, Ahmet Altan, Senayi Demirci, Mustafa Kutlu çok severim. Yabancı olarak Paul Auster, Grange, Simon Beckett, Susan Elizabeth Philip, Judith McNaught, Julie Garwood fazlasıyla tavsiye edeceğim şahsiyetler.

Kitap Vampiri: Farklı farklı ülkelerde bulunuyorsun, farklı kültürler tanıyıp, yeni insanlarla tanışıyorsun. Sence ülkemizde diğer ülkelere kıyasla kadın yazar olmanın zorlukları var mı ve varsa da bunlar nelerdir?

Asude: Yaşadığımız coğrafyanın kadim kültüründen gelen bazı sınırlar olduğunu düşünüyorum. Avrupa'ya yakın olsak da daha çok doğuya özgü özelliklere sahibiz. Bu yüzden sınırlar ve çizgiler daha biz doğmadan mevcut. Kadınların bizzat sosyal, kültürel, siyasal hayattaki konumuna bakarak erkeklere göre daha geride kaldığını sanırım herkes söyleyebilir. Bu elbette yazın ve sanat dünyasına da sirayet etmiş durumda. Baskıcı uygulamalar tabii ki yok ama bazen kadınların kendilerinden bazen yakın çevresinden kaynaklı uzak durmaların biraz daha azaldığını görüyorum. Özgürce konuşmak ve özgürce yazmak düşlenen bir hayal olmamalı. Yaşanan bir gerçeklik olmalı.

Kitap Vampirleri: Benim için romanın dünyasına çekilmek gerçek dünyanın boş gürültüsünden uzaklaşıp kendi benliğimle baş başa kalmak anlamına geliyor. Orada başka karakterlerle, başka bir hayatta oluyorum ve sırf bu huzur için kitap okuyorum. Peki senin için kitap okumanın anlamı nedir? İnsan niçin kitap okumalı? 

Asude: Okumanın benim için bir yeri ve bir başlangıç zamanı olduğunu hatırlamıyorum. Kitaplar ömrüm boyunca yaşantımdaki en önemli aktivitelerden biriydi. Boş zamanlarda okumak değil, okumak için boş zaman yaratılması gerektiğini düşündüm daima. Konu, tür, içerik, yazar ayrımı gözetmeden önerilen, okunması gereken kitapları okumaya çalıştım. İyi bir okur olduğunuzda kendinize ait bir okur kimliğine de ulaşıyorsunuz. Neleri sevdiğinizi fark ediyor, sevdiğiniz kitapların yolundan yürüyorsunuz. Sonra o sevdiğimiz kitaplar olmasa hayatın ne denli tatsız tuzsuz olduğunu görüyorsunuz. Yazma iddiasında olmayan biri belki bu sebeplerle okumalıdır ama yazarlık iddiasında olan biri okur olmadan yazar olamaz zaten. Çünkü yazma eylemi başlı başına bir iç çöküştür. Hayal gücünün, düşüncelerin, yaratıcılığın, bazen tecrübelerin kağıda, kitaba dökülmesi olduğu için önce içindeki o derin boşluğu doldurması gerekir. Dolu olmayan boş bir şeyi dökemezsiniz. Dolu olmanın sırrı da okumaktadır. Yaşantımız, deneyimlerimiz de bizi doldurur ancak kitapların o zengin ufuklarıyla bütünleşmemiş birinin iyi bir yazar olabileceğine dair şüpheler içinde olduğumu da söylemem gerek. 

Kitap Vampiri: Romanlarında kurguyu nasıl oluşturuyorsun? Yani bir anda aklına gelen bir şey mi yoksa bir süre oturup nasıl yapabilirim diye mi düşünüyorsun? Bir romanı yazmak ne kadar sürüyor?

Asude: Yazma planlarımda olan iki yeni kitabımın kurgusunu rüyamda görmüştüm. :) Yazma benim için ilhamla oluyor ama kurguyu oluşturmak da bazen rüyadan süzülen bir ilhamla oluyor. Bazen durduk yere, bir şey izlerken, birini gözlerken, bir deneyim yaşarken birden bire geliyor. Zaman bulursam ve ilhamlı gecelerim olursa dört beş ayda bir kitabı yazabilirim. 

Kitap Vampiri: Pabucumun Ajanı-1-2 ve Dikkat! Aşk Çıkabilir romanlarının arasında bir bağlantı vardı. Önümüzdeki dönemlerde bu birbiriyle bağlantısı olan romanlara bir yenisi eklenecek mi? Hangi karakterler baş kahramanlar olacak?

Asude: Evet bağlantılı şeyler yazmayı seviyorum. Hem Pabucumun Ajanı, hem de Dikkat! Aşk Çıkabilir'de görünen Tekin ve Rüya var sırada. Onlardan sonra eski yazdıklarımı düzenlemeye yönelebilirim. Sonrasında yine Pabucumun Ajanı'nda görünen Engin karakterinin hikayesi var. 

Kitap Vampiri: Peki yakın zamanda çıkacak olan romanın ''Beni Sev Diye''de biz okuyucuları neler bekliyor? 

Asude: Hem tutkulu ve dokunaklı bir aşk, hem de daha eğlenceli ve daha naif bir aşk var. Yani iki aşk öyküsü içeren her duyguyu yaşatacak bir kitap oldu. İki kitap olarak da görülebilir. Okuyucu bir aşk romanından ne bekliyorsa onu bulacağını düşünüyorum.

Kitap Vampiri: Türkiye'de edebiyatın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Asude: Son derece parlak olarak görüyorum. Yazarlarımızın sayısı artıyor, gençlere fırsat veriliyor. Tek kaygım nicelik olarak artarken nitelikten ödün vermemiz. Kalite ve iyi yazım da önemlidir. Bunu gözeten gerçek yapıtların okurlarla buluşacağından şüphem yok.

Kitap Vampiri: Son olarak gelecekte yazar olmak isteyen ve senin yazdığın gibi güzel romanlar yazmak isteyen gençlere tavsiyelerin nelerdir?

Asude: Gerçekten iyi olduklarını biliyorlar, kimseden yoğun esinleme yapmıyor ve özgün olduklarını düşünüyorlarsa muhakkak sonuna kadar gitsinler. Hoş bu işin bir sonu yok ama umutsuz olmak için nedenlerimiz de yok. Kitap çıkarmak bence çok kolay bir iş... Bir rüzgara kapılıp kitap sahibi olmaktansa gerçek bir yetenekle gerçek bir yazar olmayı düşünmeliler. Eğer iyiyseniz zaten bir şekilde yıldızınız parlayacaktır. Yılmadan yazmak önemli ama kendini geliştirmek ve hatalarını görmek en önemlisi... Ben 2012 yılının başında kurgusal anlamda romanlar, öyküler yazmaya başladım ve şu an ilk yazdıklarımı facia olarak görüyorum. İnsan yıllarla değişmemeli, aylarla günlerle değişmeli. Geçen ay yazdığınızı bile acemice bulacak kadar hızlı kademe kaydetmek önemli. Tabii ki kitap okumak da çok, çok önemli... Kitap okumadan hayat mı geçer? Okuyarak geliştiğimizi düşünüyorum.

Bu güzel ve keyifli röportaj için Asude'ye çok teşekkür ediyorum. Bugün raflarda yerini alan Beni Sev Diye'nin yorumu en kısa zamanda bloğumda olacak. Siz de alın okuyun, bloğumu, youtube kanalımı ve instagram hesabımı ziyaret etmeyi de unutmayın. ÇOOOOK öpüyorum, instagramda 1k'yı geçtiğimiz için de hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.Son bir yılda edebi anlamda kendimi oldukça geliştirdiğimi hissetmiştim ama bu röportaj benim için büyük bir adım oldu. Sizler, takipçilerim ve blog okuyucularım, zor zamanlarımda bile yüzümdeki gülümseme nedeni oldunuz.  İYİ Kİ VARSINIZ, SEVİYORUM SİZLERİ ^^

Yazarımızın basılmış kitapları...


 

 




3 yorum:

  1. Ne zamandır yazar röportajları okumuyorum :) çok iyi geldi, kendime güvenim arttı resmen :D sana ve Asude'ye bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek:) Asıl okuduğun ve güzel yorumlarını benimle paylaştığın için ben teşekkür ederim :D

      Sil
  2. Ne kadar güzel bir röportaj olmuş bu! Benim bir tanecik arkadaşım, içimin canı yapar da güzel olmaz mı zaten :))

    YanıtlaSil