29 Kasım 2014 Cumartesi

Kitap Yorumu:Bir Gün~David Nicholls

                                  


                                                                   Kitap adı: Bir gün
                                                                   Orjinal adı: One day
                                                                   Yazarı: David Nicholls
                                                                   Çevirmeni: Nalan Işık Çeper
                                                                   Sayfa sayısı: 536
                                                                   Yayın Evi: Pegasus
                                                                   Türü:Roman






Kitap tanıtımı


Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.



"Her okuyucu bu kitaba âşık olacak. Ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
Tony Parsons

"Bitirmek üzereyken kitabı göğsüme bastırdığımı ve üzerine iri bir gözyaşı damlattığımı söylemekten utanmıyorum."
The Times

"Bir Gün'ün yanında bir sağlık uyarısı verilmeli: Bu kitap ciddi derecede bağımlılık yapabilir."
Belfast Telegraph

"Enfes bir aşk hikâyesi."
Sunday Herald 

"Bu kitabı sevmeyecek bir tek kişi bile düşünemiyorum."
BBC

"Bu tam bir, bütün randevularımı iptal edin-beni rahat bırakın, türü bir kitap."
The Times Book Club

Kitap-film Uyumu:Alaycı Kuş-Suzanne Collins

Sonunda bugün sinemaya gidip izleyebildiğim Alaycı Kuş Part 1 ve kitap arasınadki uyum hakkında kafanızı şişirmeden birkaç şey söylemek istiyorum. Çünkü kitap ve film karşılaştırılması daima yapılıyor ve ben de buna birazcık katkıda bulunmak istiyorum. Hadi başlayalım.
Öncelikle Alaycı Kuş Part 1'in çekimlerinin gerçekten profesyonelce olduğunu söyleyeceğim ve şunu da eklemek istiyorum ki film gerçekten mükkemmeldi.İzlediğim en başarılı film olduğunu bile söyleyebilirim.Efektlerden oyuncuların makyajlarına kadar her şey en iyi şekilde oluşturulmuştu. Zaten Açlık Oyunları'nın da en iyi makyaj ödülü aldığı düşünülürse hiç şaşırmadım. Çekimler  ise ayrı bir güzeldi. Hata arayanlara buradan el sallıyorum ve yönetmen koltuğunda oturan Francis Lawrence'ın harika bir iş başardığını söylenmekten çekinmiyorum. Filmi izlerken gerçekten tüyleriniz diken diken oluyor. Çünkü filmde hiç durulma anı yok! Her an bir olay, her an bir aksiyon var. 
Neyse filmi bu kadar övdükten sonra şimdi biraz da kitaptan bahsedeyim. Kitabın başında Katniss 12. Mıntıka'daydı ve evindeydi ama film 13. Mıntıka'da başlıyor.  Katniss'ın daha o sözleri söylemesine 47 sayfa vardı-.-  Katniss'ın filmde hazırlık ekibini kurtardığını görmedik. Ayrıca kitapta Effi'ye ne olduğunu bilmezken ve hazırlık ekibinin yaşadığını okurken, filmde tam tersi Effi vardı ama hazırlık ekibi yoktu. Doğrusu Effi'yi gördüğüme çoooook sevindim ama işleri biraz karıştırmışlar yahu:/  Bazı kısmlar eksik olmasına rağmen iki saate iki yüz on sayfasını güzel bir şekilde sığdırmalarına şaşırdım doğrusu. Çünkü Açlık Oyunları filmi bu konuda oldukça başarısızdı. 
Sonuç olarak millet, ilk defa bir film beni kitabından daha çok etkiledi. Hala şoku atlatabilmiş değilim. Sizlere iyi seyirler diliyorum ve daha fazla lafı uzatmadan defolup gidiyorum. Sevgilerle...

 
Puan:


Kitap Yorumu:Umutsuz-Colleen Hoover


                                    

   
                                          Kitap adı: Umutsuz
                                          Orjinal adı: Hopeless
                                          Yazarı: Colllen Hoover
                                          Sayfa Sayısı: 429
                                          Çevirmeni: Kübra Tekneci
                                          Yayın Evi: Epsilon
                                          Türü: Roman

Kitap tanıtımı

Lise son sınıf öğrencisi olan Sky çapkınlığı kendi şanıyla yarışan Dean Holder’la tanışır. İlk karşılaştıkları andan itibaren Holder onu hem korkutur hem de cezbeder. Ona dair bir şeyler, Sky’ın derinlere gömmek için çok uğraştığı sıkıntılı geçmişine ait anılarını ateşler. Sky ondan uzak durmaya kararlı olsa da Holder’ın kararlı tutumu ve esrarengiz gülümsemesi savunmasını yerle bir edip aralarındaki bağın güçlenmesini sağlar. Ama gizemli Holder’ın sakladığı sırlar vardır,
bu sırlar ortaya çıkar çıkmaz Sky sonsuza kadar değişir ve güven duygusu gerçekler karşısında yenilgiye uğrar.

Sky ve Holder ancak çıplak gerçeklerle cesurca yüzleşerek yaralarını iyileştirebilecek ve sınır tanımadan yaşayıp birbirlerini sevebileceklerdir. 


"UMUTSUZ nefesinizi
 kesecek, merakınızı uyandıracak size ilk aşkınızı hatırlatacak bir roman."

"Kendini umutsuz hissetmene neden olabilecek bir gerçeği öğrenmeyi mi tercih edersin...yoksa yalanlara inanmaya devam etmeyi mi? "




"I live you Sky... I live you so much."

Yeni gelen kitaplarr:)

Birkaç gün önce sonunda kitaplarıma kavuştum ve şimdiden Kemikler Şehri'ni bitirdim, Mekanik Melek'in yarısına geldim. Kemikler Şehri cidden okuduğum en iyi fantastik kitaplardan biriydi. Başta almakta çok tereddüt etmiştim çünkü kapağı cidden berbattı. Sizce de öyle değil mi? Kapaktaki Jace ve o vücudundakiler gölge avcısı dövmesinden çok babaannemin dantel desenlerine benziyor. Çevirisine gelirsek birkaç hata dışında iyiydi. Kapak kalitesi Ölümcül Oyuncaklar serisinde çok kötü çünkü kapaklar yumuşak olduğundan çok çabuk zarar görüyor:( Neyse ki Cehennem Makineleri serisinin kapakları ciltli ve okula giderken korkmadan çantama koyabiliyorum:) Ayrıca henüz Mekanik Prens ve Mekanik Prenses kitaplarını almamama rağmen ilk kitabın kapağının gerçekten iyi tasarlandığını düşünüyorum. Aynı zamanda Mekanik Melek'in çevirisi gerçekten mükkemmeldi;) Fantastik kitaplardan çok gerçekçi kitapları tercih eden ve Kristin Hannah okumaya kendini adamış biri olsam da bu kitapları kesinlikle okuyun derim. İzmir Kitap Fuarı'na kadar tüm seriyi okumayı planlıyorum. Okuyacak olanlara iyi okumalar diliyorum. Sevgilerimle...