24 Ekim 2016 Pazartesi

Sen Sen kal. O da Olduğu Gibi kalsın.


Son zamanlarda etrafımda sıkça gözlemlediğim, beni rahatsız eden bir şey var. Herkes herkesin işine karışıyor. Herkes herkesin düşüncesine, saçına, makyajına, kararlarına, umutlarına, gülümsemelerine, ruhundaki o rengarenk düşlerine karışıyor. Kendi kendimize "Yahu, ben bunu böyle çok sevdim, böyle yapayım." deme yetimizi körelttik. Varsa yoksa "Etraf ne der?" derdindeyiz. Halbuki etraf senin hakkında en fazla birkaç gün konuşur, sonra susar.
 İlla ki susar.
Peki ya sen?
Başkalarının sözlerine aldanıp aldığın o kararlar 
Mutlu edecek mi seni?
Gece kafanı yastığa koyduğunda için rahat uyuyabilecek misin? 
Her sabah yine güzel bir güne başlamanın heyecanıyla uyanabilecek misin?
           Asıl...
    Parça parça, adım adım kopardıkları senden zamanla geriye ne kalacak? 

Ben sana söyleyeyim ne olacağını.
İlk başlarda her şey yolunda gidiyormuş gibi sanacaksın. 
Seni çığlık çığlığa uyaran iç sesini de kısmışsın zaten.
      Hergün biraz biraz taviz verdiklerin seni, 
benliği koparıp atacak ruhundan.
  O 'muhteşem' kararlar sabahları uyanmak istememene sebep olacak gittikçe. 
Yediğin yemekten, içtiğin sudan, giydiğin kıyafetten keyif alamayacaksın.
Pembelerin, mavilerin yerini griler alacak. 
    Umutlar solacak...
Senin yerine sen farketmeden istedikleri kişiyi koymuş olacaklar.
Anlamı kalmayacak gülümsemelerin.

Halbuki ne gerek var bu kadar siyaha, maviler dururken.
Hayallerin taptazeyken.
Bırak ne derse desin insanlar,
Deme sen de kimseye 
Ne olur deme-
Şöyle yap, böyle yap deme.
Sen de herkesi herkes gibi yapmaya çalışma,

Sen sen kal.
O da olduğu gibi kalsın.
Herkes kendi fikirleriyle değerli.
Kendi kararlarıyla, 
Kendi seçimleriyle...

İç sesini sonuna kadar aç!
Nasıl mutluysan öyle yaşa, 
Bırak-
herkes nasıl mutluysa öyle yaşasın.
Sonuçta bir kez geliyoruz dünyaya. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder