Kitabın Adı: Nur Baba
Yazarı: Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU
Türü: Roman
Sayfa Sayısı:196
İLETİŞİM YAYINLARI
Kitaptaki karakterler: Nur Baba (Nuri), Celile Bacı, Ziba Hanım, Nigar Hanım, Süheyla
''Gönül dediğin Allah'ın evidir.''
ROMAN ÖZETİ
Nur Baba (Nuri), bir Bektaşi şeyhidir. Ancak zevkine ve şehvetine aşırı düşkün olan Nur Baba, kara sakallarıyla ve etkileyici gözleriyle tekkesine gelen zengin, genç ve güzel kadınları tek tek emellerine alet eder. Nur Baba önce, ölen şeyhin karısı Celile il evlenerek tekkedeki yerini sağlama alır. Kurbanlarından ilki Ziba Hanım'dır. Ziba Hanım, Nur Baba'nın uğruna servetini harcar. Ancak bu Nur Baba için daha başlangıçtır. Sırada Nigar adlı yine son derece zengin ve toplumda saygın bir yeri olan bir hanımefendi vardır. O da tekke uğruna toplum içindeki bütün saygınlığını hatta kocasını ve çocuğunu bırakarak Nur Baba'nın oyuncağı olur. Bütün servetini de tekkeye bağışlar. Ancak Nigar Hanım'ın da yaşadığı sevimsiz ve yorucu hayat onun da birkaç yıl içerisinde yıpranmasına sebep olur. Nur Baba onu da bırakır ve Süheyla adında hem genç hem de güzel bir kızla evlenir.
''İnsanın kalbi ne naçiz bir çocuk oyuncağı ve aynı zamanda ne kadar müthiş bir uçurumdur.''
Yakup Kadri, Tanzimat'tan Cumhuriyet'e dek toplumumuzun sosyal yönlerini en güzel işleyen yazarlarımızdandır. İşlediği sosyal konulardan dini kurumlar da nasibini almıştır. Türk toplumunun geçmişten beri süregelen tasavvufi tarikat ve kurumlara olan saygısı, buna karşın özellikle Tanzimat'tan sonra bu kurumların yozlaşması ve bazı uyanık tiplerin elinde menfaat işine dönüşmesi kitabın konusunu oluşturmuştur.Bununla birlikte sosyal statüsü yüksek ve zengin kadınların cahillikleri yüzünden böyle çıkarcı kişilerin hedefi olmaları yine romanın konusuna dahildir.
''Sevmek, daima sevmek, hakaretlere, sıkıntılara, aşağılamalara, inkarlara ve alaylara rağmen sevmek.''
Yakup Kadri'nin hem tekke hem de tekkeye kapılan zavallı kadınlar bakımından anlattığı roman gözlemleriyle oldukça başarılıdır.
''Çoban kendi havasına düşerse ağıl darmadağın olur.''
''Ne yazık ki aşıkta saz, ''Bektaşi dergahında güzellik ve
maşukta naz yok.'' zenginlik, önünde her başın eğildiği
iki büyük kudrettir.''
Kaynak:Yayın Denizi Eser Özetleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder