20 Haziran 2015 Cumartesi

ÇİLEK MEVSİMİ-Kitap incelemesi




Kitabın Adı: Çilek Mevsimi
Yazarı: Burcu Büyükyıldız 
Seri Adı: Aşkın Renkleri
Seri Sıralaması: 1/5
Tür: Günümüz - Romans
Yayınevi: Müptela Yayınları
Puanım: 4/5


Herkese Merhaba!! Nasılsınız? Ben şu an pek iyi değilim çünkü çok açım ve Kitap Perisi ile birlikte yeni bir vlog çektik, onun evinden dönene kadar susuzluktan da öldüm-.-  Ama hala yaşıyorum ve çok tatlı bir kitabın incelemesiyle geldim^^


Çilek Mevsimi, birçoğunuzun olduğu gibi benim de wattpad’den tanıştığım bir kitaptı. Ama ben önce şu sıralar Ephesus’tan yeni çıkmış olan Bir Günah Gibi’yi okumuştum ve tam Çilek Mevsimi’ne başlayacakken kitap, basılmak üzere wattpad’den kaldırılmıştı. Neyse sonra bir ara okuoku’da Müptela Yayınları’nın 9.90 indiriminden Kitap Ezgisi bloğundan Ezgi ile birlikte aldık, okuduk ve kelimenin tam anlamıyla Yağız İlhanlı’ya aşık olduk. Yahu, şu adamın sevimliliğine, sözlerindeki ve gözlerindeki aşka bakar mısınız? Aşka inanmayan bir insan bile Yağız sayesinde bu harika duygunun yudum yudum tadına bakabilir.


En başından başlamak gerekirse önce harika romantik bir an karşımıza çıktı. Buika’nın çok sevdiğim bir şarkısının kitapta olmasına bayıldım. Dinlemek isteyenleriniz varsa yoruma linkini bırakacağım.
Sonra bir anda Mira ve minik tombik paşamız Erim’le tanıştık. Kitapta olaylar bugünden geçmişe doğru sarıyor. Yani Erim, Mira ve Yağız’ın oğlu ama Yağız Mira’yı evlendiklerinden yaklaşık iki hafta sonra terk etmiş.Şimdi geri dönüyor ve kalp kırıklarıyla bıraktığı genç kadının kalbini sarmaya çalışıyor. Ama erkeklerin hep unuttuğu bir şey var: Bir kadının güvenini kazanmak aşkını kazanmaktan daha zordur. Ve sanırım ben olsam Yağız ne kadar harika biri olsa da onu asla affetmezdim.
Ama her şey bu kadar basit değil. Yağız’ın Mira’ya anlatacağı çok şey var. Geçmişiyle yüzleşmeden geleceğe yürüyemiyor. Bu yüzden bir Yağız anlatıyor yaşadıklarını Mira’ya, bir de güzel yazarımız Burcu Büyükyıldız’ın ağzından anlatılıyor olaylar…

Kitabın tek  hoşlanmadığım yönü beklediğimden çok fazla erotik olmasıydı. Bu yönü bu kadar abartılmasa çok harika bir aşk kitabı olabilirdi. Bir de betimlemeler fazla uzundu. İnsanı okurken sıkacak türdendi...

Yine de bebek Erim var ya… Allah’ım o kadar tatlı ki! Yazar öyle güzel anlatmış ki insanın böyle bağrına basası, o tatlı tombik kollarını ısırası geliyor:D



Yani kitapta aşkla yazılan satırları ve bir kadının kırık bir kalple nasıl yaşadığını okuyacaksınız. Adı gibi kokusu olsa çilek kokacak bir hikaye…



ŞİMDİ BİRAZ KİTAPTAN ALINTILAR...


‘’Çünkü seni incitebilme ihtimalime rağmen, seni istemekten vazgeçemiyorum. ‘’


''Ve ben de kalbimde bitiremesem de aklımda bitirdim seni. Sormadım bir kez daha. Anmadım adını...Bu gurur muydu bilmiyorum? Belki de öyleydi.Tek başımaydım. Etrafımdaki tüm kalabalığa rağmen hem de... ''

‘’Olanlara inanamıyordu Yağız. Kollarında tuttuğu gerçekti. Hissettikleri rüya değildi. Onun, Mira'nın bir parçasıydı bu sevimli varlık. Eşsizdi. Çok güzeldi. Tombul yanakları, parıldayan gözleri, önce ağzına sokarak ıslattığı, ardından adamın yanağına dokundurduğu yumuk yumuk elleri hediye gibiydi Yağız'a. ‘’

''Bitmişti işte. Mira'lı günler, çilek kokulu mevsim sona ermişti Yağız için. Artık kara bir kışın, dondurucu fırtınaların zamanıydı. Ve Yağız soğuktan donacağının, onu ısıtabilecek tek sıcaklığı da yukarıda uyurken bıraktığının farkındaydı.''


Yoksa siz henüz bu kitabın güzel ayraçlarını  görmediniz mi??  
''Zaten ağzındaki bu çilek tadı da gitmemişti? Neden gitmiyordu? Neden ellerinde hala saçlarının yumuşaklığı vardı? Yüzünde neden hala ılık, tatlı nefesini duyumsuyordu? Ve kalbi...Kalbi neden böyleydi? Böyle, sanki...Sanki birisi ellerinin arasında sıkıştırıyor gibi...Lanet olsun! Yağız'ın kaybettiği sadece aklı değil miydi? Bu aptal kalbine neler oluyordu? ''

PUAN:






1 yorum:

  1. https://www.youtube.com/watch?v=B8SVDn34vVQ Buika'nın hüzünlü ispanyolca şarkısına buradan ulaşabilirsiniz^^

    YanıtlaSil