Öncelikle Herkese KOCAMAN bir Merhaba! Yazlıktayım ve Tatlı Sır'ı dün bitirdim. Çok uzun aralıklarla yeni post geldiği için üzgünüm ama yakında yeni bombalarla burada olacağım. Beni instagram hesabım @kitapvampirii 'nden takip edebilirsiniz. Tatlı Sır yorumumu okumak için yazımın devamına bakın>>
Okumadan önce Travis ve Abby'de olduğu gibi gerçekten severek ve merak ederek okuyacağım bir kitap bekliyordum, bu yüzden kitaptan beklentilerim oldukça yüksekti. Ama kitap benim için acayip hayalkırıklığı oldu.
Karakterlerin kişilik özelliklerini yazar her ne kadar güzel oturtabilmiş olsa da olaylar çok saçmaydı. Hiç farklı bir şey olmadı. Camille (Cami) başlarda Trenton Maddox'a yüz vermedi sonra yavaş yavaş aşık oldular falan. Oldukça sıradandı.
Benim en sevdiğim kısım havaalanı kısmıydı, sanırım kitabı her gördüğümde o kısım aklıma gelecek bundan sonra.Ben yine ana karakterin en yakın arkadaşını daha çok sevdim, Tatlı Bela da America'yı sevdiğim gibi Raegan'a da bayıldım. Gerçek hayatta sahip olmak isteyeceğiniz türden arkadaşlar, aynı kız kardeş gibi.
Kitapta ara sıra Abby ile Travis'ten bahsedilmesi hoşuma gitti. Ama henüz Ayaklı Bela ve Belalı Düğün'ü okumadığım için onlar hakkında öğrendiğim bir gerçeğe fena bozuldum.(okuyanlar bilir) Maddox erkekleri "gerçek hayatta olsa da bize de denk gelse" diyebileceğiniz türden ama şu gereksiz asabiyetleri ve şiddet eğilimleri yüzünden kitaba bazen o kadar sinir oldum ki neredeyse denize fırlatacaktım.
Kitabı bir türlü sevemesem de kapağı ve kitap ayracıyla aşk yaşıyorum.
(Güneşlenirken annemin altında kalıp ezilmeseydi o kitap ayracını daha çok sevebilirdim)
Çevirisini Bora Evren yaptığı için yine çok iyiydi ama sonuç olarak kitap ne yazık ki beklentilerimi karşılayamadı.
Puanım: 2/5
"Eğer iki kişiye aşık olduğunu düşünüyorsan ikincisini seçmelisin, değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder